-
1 شكل
Iشَكَّلَ1. oluşturmakAnlamı: oluşmasını sağlamak2. formatlamakAnlamı: belli bir biçim vermek3. biçimlendirmek4. şekillendirmekAnlamı: biçimlendirmekIIشَكْل1. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim2. gravürAnlamı: kazıma resim3. dizaynAnlamı: bir çizim4. beti5. şeklenAnlamı: biçim yönünden6. suretAnlamı: görünüş, biçim7. formaAnlamı: biçim, şekil8. levhaAnlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha9. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi10. çeşitAnlamı: aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerinden ayrılan yer biri, nevi11. şekilAnlamı: biçim12. formAnlamı: biçim, şekil13. tasvirAnlamı: resim14. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvir -
2 formatlamak
-
3 fashion
moda; biçim, tarz, üslup; tavir, davranis,(elleri kullanarak) yapmak, biçimlendirmek, belli bir biçim vermek -
4 كون
Iكَوْن1. kâinatAnlamı: dünya, evren2. acunAnlamı: âlem, dünya3. kozmosAnlamı: evren4. evrenAnlamı: gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos5. âlemAnlamı: dünya, cihan6. zeminAnlamı: yeryüzü, dünya7. cihanAnlamı: evren, âlem, dünya8. dünyaAnlamı: el gün, herkesIIكَوَّنَ1. düzmekAnlamı: yaratmak, oluşturmak2. oluşturmakAnlamı: oluşmasını sağlamak3. formatlamakAnlamı: belli bir biçim vermek4. türetmekAnlamı: ortaya çıkarmak, oluşturmak -
5 dökmek
1. أدفق [أَدْفَقَ]2. أسجم [أَسْجَمَ]3. أفاض [أَفَاضَ]4. أفرغ [أَفْرَغَ]5. أفرغ [أَفْرَغَ]6. أنزح [أَنْزَحَ]7. أهرق [أَهْرَقَ]8. استقل [اِسْتَقَلَّ]Anlamı: bir yere çokça bir şey yığmak, taşımak9. بعثر [بَعْثَرَ]Anlamı: serpmek, saçmak10. بعزق [بَعْزَقَ]Anlamı: serpmek, saçmak11. بقبق [بَقْبَقَ]Anlamı: çok söylemek12. ثرثر [ثَرْثَرَ]Anlamı: çok söylemek13. حمل [حَمَلَ]Anlamı: bir yere çokça bir şey yığmak, taşımak14. خذف [خَذَفَ]Anlamı: akıtmak, düşürmek15. دفق [دَفَقَ]16. دهق [دَهَقَ]17. رمى [رَمَى]Anlamı: akıtmak, düşürmek18. زج [زَجَّ]Anlamı: akıtmak, düşürmek19. زغل [زَغَلَ]20. سبك [سَبَّكَ]21. سجم [سَجَمَ]22. سفح [سَفَحَ]23. صب [صَبَّ]Anlamı: maden, mum eriyiği gibi şeyleri kalıba akıtarak biçim vermek24. صب [صَبَّ]25. صرف [صَرَّفَ]26. صفر [صَفَّرَ]27. طرح [طَرَحَ]Anlamı: akıtmak, düşürmek28. فرغ [فَرَّغَ]29. فض [فَضَّ]Anlamı: serpmek, saçmak30. قذف [قَذَفَ]Anlamı: akıtmak, düşürmek31. قولب [قَوْلَب]Anlamı: maden, mum eriyiği gibi şeyleri kalıba akıtarak biçim vermek32. مذر [مَذَّرَ]Anlamı: serpmek, saçmak33. نزح [نَزَحَ]34. همر [هَمَرَ] -
6 style
n. şıklık, stil, tarz, teknik, biçim, moda, çeşit, tip, ünvan, kalem, kalem ucu, pikap iğnesi, sonda [tıp.], mil, çıkıntı, takvim biçimi, boyuncuk (çiçek)————————v. ad takmak, demek, model yaratmak, şekil vermek, şekillendirmek, stilize etmek, dizayn etmek* * *1. stil 2. biçim ver (v.) 3. biçim (n.)* * *1. noun1) (a manner or way of doing something, eg writing, speaking, painting, building etc: different styles of architecture; What kind of style are you going to have your hair cut in?; a new hairstyle.) üslup, tarz, biçim2) (a fashion in clothes etc: the latest Paris styles; I don't like the new style of shoe.) moda3) (elegance in dress, behaviour etc: She certainly has style.) şıklık, zerafet2. verb1) (to arrange (hair) in a certain way: I'm going to have my hair cut and styled.) şekil vermek, yapmak2) (to design in a certain style: These chairs/clothes are styled for comfort.) belli bir modele göre tasarımlamak•- stylish- stylishly
- stylishness
- stylist
- in style
См. также в других словарях:
tıraş — is., Far. terāş 1) Saç veya sakalı kesme işi, yülüme Tıraştan sonra da bıyık, sakal yerleri belli olurdu. M. Ş. Esendal 2) Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme Asker tıraşı. 3) Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal Üç günlük… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük